Eserleri KAHRAMAN TAZEOĞLU’NUN TÜM ESERLERİNE KAPIDA ÖDEMELİ OLARAK “BUTİKKİTAP.COM”DAN TEMİN EDEBİLİRSİNİZ. Her şey bir gecede yok olup gidince sabah sanki insanlık uyanmıştı. O kadar insanız ki hiçbir şeyimiz yok. O kadar insanız ki hepimiz muhtacız. Hatta yardıma koşanlar bile…Bir kadın sabaha karşı saçlarını yolarak sevdiği adamdan doğurduğunu sandığı çocuğu için şarkı söylüyor. Ve bir adamın elinden sevdiği kadın alınıyor... Alan kişi ise o adamın devamı...Dünya sizin olsun, ben geçerken uğradım. Bu hayat böyle gelmiş, böyle gider. En iyi bildiğin ses bir gün sana “Yanlış numara” der. Ah kelebeğim! İçin bir mezarlıksa nasıl durabilirsin ayakta?Yarına kalmanın adıydı belki yanında kalmak. Yanındayken bile bile kaybolmak… Bundan zerre korkmamak. Şimdi onu özlemek bile içinde bir bedel taşıyor. Ruhuna dokunamadığın kanına dokunuyor.Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim.Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil.Aklı ve mantığı ele geçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. Geriye bakarak gitmeye çalışıyorum. Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum.İnsan olmaktan yorulur bazen insan. Hayat yorar, aşk yorar, yalnızlık yorar, kalabalık yorar, gelen yorar, giden yorar... Sana sunulan hiçbir şeye alışma bu yüzden. Terk edenler yorar...Şu hayatın bize en büyük darbesi beklediklerimizin hiçbir zaman gelmemesi, gelenlerin ise bizi hak etmemesidir. Bazı insanlar hiç başlamayan hayatlarının bitmesinden korkarlar…Gidiyordu işte. Ardı yapacaktı beni. Sildim göz yaşımı kalktım ayağa. Her soruyu anlama çeviren gözleriyle sustu. Bana acıyarak bakıyordu. Noktası çalınmış cümle sonum durdu öylece.Ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek ağlamanın gardiyanı gibi sanki...Altını çize çize okuduğunuz kitaplar vardır. Günler, haftalar, hatta aylar sürer okuyup bitirmek. Bitirdiğinizde belki size hiçbir şey vermez o kitaplar ve harcadığınız zamana üzülürsünüz…Daha az güvenmek, güven sorunu yaratır. Gerektiği kadar güvenmelisin. Daha az sevmek yalnızlığı getirir. Hak ettiği kadar sevmelisin. Daha az inanmak inancını zedeler. Neye ne kadar inanman gerek, onu bilmelisin.Ve bir yazar aşk yazmışsa sayfalara, kelimeleri daha mı anlaşılır okunur? Siz henüz adım atmadığınız halde görünen ufkunun çetrefilliğinde, yolları daha mı hızlı yürünür, gidilir?Ölümü hak etmeyen masum ve temiz insanların ruhları, şüphesiz ki bir gün aynı kaderi yaşayan masum insanların bedeninde can bulacaktır. İlahi adaletin çarkları işte o vakit dönmeye başlayacaktır.Ayrılık gurur duymalı seninle. Gidensen, sözün ayaklarına geçiyorsa, ayakların yakınımdan geçmeyecek! Ayrılığı seçtin mi büyük olacak ayrılık! Ayrılığı seçtin mi?Kıyısızlar, Kaybedenlerin ve yalnızların kitabıdır. Ve her kaybedenin mutlaka söylemek istediği son bir sözü vardır. İşte o sözler, "Katilime Mektuplar" olarak yer alıyor kitapta...Bana geldiğin yol, aşk izlerinle doluydu. Bir dolu aşkın izini örtüyordu şiirlerin. Gelmek eylemi pörsümüştü adımlarında... Oysa ben, gelişini ‘‘milat’’ sayacak kadar başlıyordum aşka...Biri seni Allah'a emanet etmişse kimse seni çalamaz. Bir insanın emanet edileceği en güvenli yer arşıâlâdır. Biri Allah'a emanet edildiğinde eksiksiz ve bozulmadan, bırakıldığı gibi geri alınır.Rüyalarında ve masallarında başka başka hayal dünyalarının tadını çıkaranlar, bunun bedelini uyandıklarında hala aynı dünyada olmanın tahammül edilemez hafifliği ile öder.Kimi seviyorsan kalbinin ülkesi orası oluyor. Sonra bir gün gözlerine bir bakıyorsun; orada yoksun! Onunla kaybettiğini onsuz nasıl bulacağını bile öğretmeden gidiyor. "Aşkın sağ olsun" diyemiyorsun.Bilekleri burkuluyor, tabanları soyuluyor; düştükçe dizlerini ve dirseklerini incitiyordu. Hep bir yeri sargılı olurdu. Bu yüzden okulunda, Parça Pinçik Balerin diyorlardı ona, kısaca Parpin diyordu arkadaşlarıYazdığı her mısra ile kalplerinize dokunan Kahraman Tazeoğlu, şiirleriyle sizi yine duygusal bir yolculuğa davet ediyor.